Mobilya sektörü her geçen gün teknolojiden ve yeni üretilen sentetik kimyasallardan nasibini alarak gelişmekte.
Daha çok çeşitlilik, daha ucuza imal edebilme, daha dayanıklı bozulmayan uygulamalar.
Ancak her gelişmekte olan sektörde olduğu gibi mobilya sektöründeki gelişmelerde her zaman biz kullanıcıların lehine olmamaktadır.
Gelin birlikte mobilya üretiminde kullanılan malzemeleri inceleyelim.
Kontrplak
KONTRTABLA
SUNTA
MDF
Bahsettiğimiz bu malzemelerde insan sağlığı için sorun teşkil eden, birleştirilmeleri sırasında kullanılan tutkallar.
Bu levhaları birleştirmek için kullanılan tutkal çeşitleri;
Hepsi belli oranlarda formaldehit gazını ortama salıyor.
Bu tutkallardan bazıları ucuz, ucuzluk formaldehit gazını ortama salma oranı ile ters orantılı.
Genelde bize ulaştırılanlarda ucuz malzeme ama yurtdışına ihraç edilenlerde ise pahalı olan malzeme kullanılıyor çünkü
Hem Amerika Birleşik Devletlerinde, hem de Avrupa Birliğinde, orman ürünlerinin gaz salınımları ile ilgili sınırlandırmalar getirilmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri EQ Credit 4.4 ile, yüksek oranda formaldehit gazı saldığından dolayı, üre formaldehit reçinesini tamamen yasaklarken,
Avrupa Birliği E0,E1 ve E2 standartları ile orman ürünlerindeki serbest formaldehit oranını %0,5 ile sınırlandırmıştır
Beyin kanseri, Kan kanseri, Kolon kanseri ...
Formaldehit üretiminin yapıldığı ya da kullanıldığı endüstriyel alanlardaki mesleklerde çalışanların işlerinden dolayı aşırı maruz kalan kişiler üzerinde yapılan araştırmalarda, beyin kanseri, kan kanseri ve kolon kanserinden ölenlerin sayısında normal populasyona göre bir artış olduğu gözlenmiş
Kaynak araştırma : Shaham ve ark. 1996; Schlink ve ark. 1999
Kaynaklar sayfanın en altında yer almaktadır.
Solunum sistemi, Sinir sistemi, Sindirim sistemi ...
Yapılan deneysel araştırmalarla kanserojenik olduğu vurgulanan formaldehitin, solunum sistemi, sinir sistemi ve sindirim sistemi gibi birçok sistem üzerinde zararlı etkiler gösterdiği ortaya konmuştur.
Kaynak araştırma : Smith 1992; Usanmaz ve ark. 2002; Zararsız ve ark., 2006a.
Kaynaklar sayfanın en altında yer almaktadır.
Üreme sistemi, Germinal hücre zararı, Sperm sayısı azalması ...
Üreme sistemi üzerinde de olumsuz etkiler gösteren formaldehitin, germinal hücrelere zarar vererek fertilite problemlerine yol açtığı, testis morfolojik yapısını bozduğu, sperm sayısı ve serum testosteron düzeylerinde azalmaya neden olduğu ifade edilmiştir.
Kaynak araştırma : Chowdhury ve ark. 1992; Thrasher ve Kilburn 2001; Özen ve ark. 2005.
Kaynaklar sayfanın en altında yer almaktadır.
Embriyo ölümleri, Fötus anomolileri ...
Araştırmacılar, gebe fareleri, çiftleştirmeden önce, çiftleştirme esnasında ve gebelik süresince formaldehite maruz bıraktıklarında, embriyo ölümlerinin, kriptoorşidizm ve aberrant ossification venters gibi fötusa ait anomalilerin arttığını, askorbik asit konsantrasyonunun azaldığını, özellikle doğumdan sonraki dördüncü ayda endoplazmik retikulum, lizozomlar ve mitokondrilerin enzimlerinde anormalliklere, demir eksikliğiyle artan metabolik asidoza sebep olduğunu belirtmişlerdir.
Kaynak araştırma : Thrasher ve Kilburn (2001)
Kaynaklar sayfanın en altında yer almaktadır.
Nefes darlığı, Öksürük, Ödem ...
Formaldehitin solunum sistemi toksisitesi düşük konsantrasyonlarda (0.5 ppm) bile ortaya çıkmaktadır.
Akut etkilenmelerde burun ve boğazda yanma hissi, nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum gibi klinik semptomlara neden olmaktadır.
Daha yüksek konsantrasyonlarda ise, pulmoner ödem, inflamasyon ve pnömoni gelişmektedir.
Kaynak araştırma : Blair ve ark. 1990; Smith 1992; Heck ve Casanova 1999; Kriebel ve ark. 2001
Kaynaklar sayfanın en altında yer almaktadır.
Akciğer kanseri ...
Mesleki olarak formaldehite maruz kalan işçiler arasında akciğer kanserinden ölüm oranının %30 daha fazla olduğu belirtilmiştir
Kaynak araştırma : Halperin ve ark. 1983; Hayes ve ark. 1986
Kaynaklar sayfanın en altında yer almaktadır.
Santral sinir sistemi, Deri, Göz toksik etkileri ...
Solunum sisteminin yanında santral sinir sistemi, deri, göz, testis ve menstrüel fonksiyonlar üzerinde de toksik etkilere sahip olduğu, tavşan gözünün korneasına verilen formaldehitin ise retinaya zarar verdiği bildirilmiştir.
Kaynak araştırma : Hayasaka ve ark. 2001; Kilburn 1987; Chowdhury ve ark 1992
Kaynaklar sayfanın en altında yer almaktadır.
Nazal tümör ...
Sıçanlar, uzun süreli 6-15 ppm dozunda formaldehite maruz bırakıldığında, nazal tümör geliştiği gözlenmiştir
Kaynak araştırma : Kerns ve ark. 1982; Feron ve ark. 1988
Kaynaklar sayfanın en altında yer almaktadır.
Baş ağrısı, Baş dönmesi, Uykusuzluk, İştahsızlık, Davranış bozuklukları, Epilepsi ...
Nörotoksik etkileri akut etkilenmelerde baş ağrısı, baş dönmesi, keyifsizlik, uykusuzluk ve iştahsızlık şeklinde kendini gösterirken, uzun süreli maruziyette ise, duygu- durum bozuklukları, davranış bozuklukları ve epilepsi gibi kalıcı nörotoksisite belirtileri ortaya çıkar
Kaynak araştıra : Kilburn ve ark., 1987; Stroup ve ark. 1986; Kilburn 1994; Zararsız ve ark. 2006a
Kaynaklar sayfanın en altında yer almaktadır.
Sonuç olarak; formaldehit vücuttaki pek çok doku ve organ üzerinde zararlı ve hatta toksik etkiye sahiptir.
Şimdi şunu düşünebilirsiniz, evimizdeki 3-5 mobilyadan salınan gazın ne kadar zararı olabilir ki?Bu sorunun cevabını verebilmek için formaldehitin kullanıldığı yerlere gelin bir göz atalım;
Gördüğünüz üzere sadece kullandığımız mobilyalarda değil, tekstil ürünlerinde, plastiklerde, boya, ilaçlar,ev temizlik ürünleri vb. gibi neredeyse kullandığımız her şeyde var, hepsinden azar azar aldığımızı ve bunu ev gibi kapalı ortamda yaptığımızı düşünürsek bizce tehlikenin boyutu bir hayli büyük.Peki mobilyalarımızda ne kullanmalıyız?
(Bu içeriğin konusu mobilyalar olduğu için diğer alternatiflerden başka yazılarda bahsedeceğiz)
MASİF AHŞAP
Kimyasala maruz kalmadan, kesimden edilen ahşap türüdür. Kimyasala maruz kalmaması, ahşabı %100 doğal yapmaktadır. Masif Ahşap neredeyse her ağaçtan üretilebilir.
Nem ve ıslaklığa en dayanıklı ağaçlar meşe ve çam ağacıdır.
Biz bu sebeple karavanımızda masif çam ağacı tercih ettik.
Sonuç olarak teknolojimiz büyük bir hızla ilerliyor, endüstri devriminin 4. neslini karşıladığımız şu günlerde,
hastanelerin çokluğuna rağmen kanser vakalarının ve ismini bile yeni duyduğumuz bir çok hastalığın oluşu, doğadan, topraktan ne kadar koptuğumuzun ufak bir göstergesi, sanki daha büyükleri daha büyük yıkımlarla gelecek!